Benden başka böyle sorunları olanlar var mı? Yoksa ben tek miyim?
Yaşanılan sorun ne ise, sorunu yaşayan için bu durum büyük çıkmazdır ve kendini yalnız hissettiren bir süreçtir. Sorun paylaşıldığında, benzer örnekler duymak, ya da kendi yaşantısında benzer durumlara verdiği etkili tepkileri hatırlamak, kişiyi rahatlatır.
Anlattıklarım burada kalır mı?
Psikolojik danışmanlık sürecinde gizlilik esastır. Danışan kendini özel ve güvende hissetmek ister. Danışan istemediği sürece, anlatılanlar kimseyle (kendi aile bireyleri ile bile) paylaşılmayacaktır.
Psikolojik yardım sürecinde kişilik değişir mi?
Sıkça sorulan bu sorunun cevabı HAYIR’DIR. Kökten bir kişilik değişimi gerçekçi bir beklenti değildir. Psikolojik danışmanlık sürecinde amaç kişilikteki olumlu ve olumsuz yanları belirlemek, olumluları koruyup, kuvvetlendirirken, kişiye ve kişinin çevresiyle olan ilişkilerine zarar veren olumsuz yanları kontrol altına alabilmek ve yerine daha yapıcı çözümler oluşturabilmektir. Tabii ki, kişinin arzuladığı ölçü de… Kısaca; hedef tabloyu en baştan çizmek değil, tabloda rötuşlar yapmaktır.
Psikolojik danışma süreci ne kadar sürer?
Bu sorunun standart veya önceden vaat edilebilecek bir cevabı yoktur. Her biri 40 dakika olan seanslar psikolojik danışma sürecinin ilk döneminde şikâyetlerin ağırlığına göre haftada 1-2 veya 3 olarak düzenlenir ve kişi arzuladığı hedefe yaklaştıkça haftada bire inilir. Bu sürecin sonlandırılmasına danışman ve danışan karşılıklı konuşarak karar verir ve seanslar daha da seyrekleştirerek sonlandırılır. Bireysel psikolojik danışmanlığın kaç seans süreceği kişinin katılımcılığına, sorununun yoğunluğuna, süreç içerisinde doğabilecek yeni stres faktörlerine göre değişkenlik gösterir. Soruna, hedefe ve sürece bağlı olarak; kısa süreli psikolojik danışmalar ortalama 25-30 seans sürebileceği gibi, uzun süreli psikoterapiler yıllara yayılabilmektedir.
Konuşarak ben nasıl iyileşirim?
Psikolojik danışma sözlü ve sözsüz iletişimi içeren bir süreçtir. Yapılan araştırmalar ilk yaşlarda anne-bebek arasındaki sözlü ve sözsüz iletişimin bebeğin beyninin belli bölgelerinin gelişmesinde veya gelişmesinin engellenmesinde etkili olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla çevreyle kurulan iletişim beynimizdeki sinir ağlarını şekillendirir veya değiştirir. Psikolojik danışma sürecinde kurulan danışman-danışan iletişimi de danışanın sinir ağlarını etkiler. Psikolojik danışma yöntemlerinin sağladığı zihinsel değişim nörolojik aktivitelerde de değişime ve iyileşmeye yol açar. Konuşmak sadece laftan ibaret değildir, psikolojik ve biyolojik etkileşimi de beraberinde getirir.
Eşimle sorunlarım var, ilk önce bireysel danışmanlığa gelip anlatsam ve sonra eşimi de getirsem olur mu?
Hayır, bireysel psikolojik danışma görüşmelerine başladığınız uzmanla sonradan çift danışmanlığına geçemezsiniz. Bu danışma odasındaki eşitlik zeminini zedeler. Çift danışmanlığına çiftin beraber başlaması ve beraber devam etmesi gerekir. Bu tarafsızlık ve eşitlik prensibi açısından gereklidir.
Eşim evlilik danışmanlığına gelmeyi reddediyor, ne yapabilirim?
Eşiniz ilişki sorununuzla ilgili beraber yardım almayı reddediyor ya da kendinde sorun olmadığını savunuyor olabilir. Eşinizin evlilik danışmanlığına katılmayı reddettiği durumlarda, siz bireysel psikolojik danışmanlığa başvurabilir, evliliğinizle ilgili sorunları irdeleyip, her iki tarafın da sorunlara katkısının farkına varıp, kendi açınızdan sorunla sağlıklı başa çıkma yöntemleri geliştirebilirsiniz. Çiftlerden birinin dahi değişim göstermesi ikili iletişimin değişmesine ve kısır döngülerin azalmasına yol açacaktır.