Somatik sanrı, bireyin vücutla ilgili gerçek dışı inançları veya algılarına dayanan bir psikiyatrik durumu ifade eder. Bu durum, kişinin somatik (vücutsal) belirtileriyle ilgili olarak normalden sapmış bir şekilde bir hastalık veya bozukluk olduğuna dair yanlış bir inanç geliştirmesini içerir. Somatik sanrılar genellikle tıbbi testlerle doğrulanamaz ve temelde psikolojik faktörlerden kaynaklanabilir.
Bu durumda, birey genellikle sürekli bir endişe içinde olup, vücutlarında gerçekte var olmayan bir hastalık veya kusur olduğuna dair bir obsesyon geliştirir. Bu obsesyonlar, kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir, günlük aktivitelerini kısıtlayabilir ve sağlık hizmetlerine aşırı bir başvuru eğilimine neden olabilir.
Somatik sanrılar genellikle psikoterapi, özellikle bilişsel davranışçı terapi, ile tedavi edilmeye çalışılır. Terapi süreci, bireyin yanlış inançlarını ve bu inançlara dayalı davranışları anlamasına yardımcı olarak, sağlıklı düşünce ve davranış kalıplarını geliştirmeyi hedefler. Ayrıca, destekleyici tedaviler ve stresle başa çıkma stratejileri de bu süreçte önemli bir rol oynayabilir.
Somatik sanrılar, karmaşık bir etiyolojiye sahiptir ve genellikle biyopsikososyal faktörlerin etkileşiminden kaynaklanır. Bu nedenle, bireysel terapi planları genellikle uzmanlar tarafından değerlendirilir ve kişiye özgü bir yaklaşım benimsenir.