Anneye güvenli bağlanan çocuk, sadece anneye değil onun tüm değerlerine, babaya, adalet duygusuna, sevgiye, saygıya ve bunun gibi birçok değere de bağlanır. Özellikle 3 yaşından sonra babanın devreye daha çok girmesi gerekir. Çünkü temel güvenden sonra çocukta oluşması gereken en önemli ruh “mücadele ruhudur”. Çocuğun yaşadığı, yaşayacağı tüm olaylar karşısında azimli ve sabırlı olması için de “irade sahibi” olması gerekir.
Sabırsızlık, öfkeli olma gibi haller daha çok çocuğun babası ile olan olumsuz ilişkisinden kalan kötü miraslardır. Bunun sebebi de çocuğun “iradeli olma” becerisi kazanamamasıdır. Baba, bu dönemden sonra yaşamına çocuğunu daha çok katması gerekir. Klasik olarak babaların yapması gereken birçok işe babanın çocuğu da ortak etmesi gerekir.
Tüm bu işlere çocuğun katılımını sağlarken sabırlı ve sakin davranması çok önemlidir. Her şeyin cevabını vermemelidir. Her şeyi biliyorum havasında olan baba çocuğun kendini yetersiz hissetmesine neden olur. Sık sık çocuğun görüşünü alması, yanlışlarla dolu olsa da bir iş için çaba sarf etmesini desteklemesi, çok uzun sürse de sabırla beklemesi çocukta özgüven ve öğrenme aşkı meydana getirir. Aslında okul ve öğrenme hayatındaki başarının ilk adımları böylece atılmış olur.
Özetle temel güven döneminden sonra baba ile verimli, kaliteli vakit geçiren çocuk azimli, meraklı ve sabırlı olur. Bu özelliklere sahip çocuk aileye ve onun değerlerine bağlanır. Bu bağlanma çocukta aidiyet duygusu oluşturur. Aidiyet duygusu oluşan çocuk ise “irade sahibi” olur.